1. Hassas kişiler olarak kabul edilen ve tutuklu olan başvuru sahiplerinin akıl sağlığı dahil sağlıkları, ulusal otoriteler için birincil öncelik olacaktır.

Hassas kişilerin tutuklandığı durumlarda, Üye Ülkeler sağlıkları dahil, özel durumlarını dikkate alarak düzenli olarak kontrol ve yeterli destek olduğundan emin olacaklardır.

2. Çocuklar yalnızca başvurulacak en son çare olarak ve diğer daha az zorlayıcı alternatif tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanamadığı belirlendikten sonra tutuklanabilecektir. Bahsi geçen tutuklamanın süresi en kısa süre olacak ve tutuklanan çocuğu serbest bırakmak ve çocuklara uygun barınma yerine yerleştirmek için gereken her türlü gayret gösterilecektir.

Madde 23(2)’de öngörüldüğü üzere, çocuğun yüksek yararı Üye Ülkeler tarafından göz önünde bulundurulması gereken temel öncelik olacaktır.

Çocuklar tutuklandığı durumlarda, yaşlarına uygun oyun ve eğlence faaliyetleri dahil boş zaman faaliyetlerinde bulunma olanakları olacaktır.

3. Refakatsiz çocuklar yalnızca istisnai koşullarda tutuklanabilecektir. Tutuklanan refakatsiz çocuğun mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılması için gereken her türlü gayret gösterilecektir.

Refakatsiz çocuklar hiçbir zaman hapishanede tutulmayacaktır.

Mümkün olabildiğince, refakatsiz çocuklara kendi yaşlarındaki kişilerin ihtiyaçlarını dikkate alan personel ve imkanların bulunduğu kuruluşlarda konaklama sağlanacaktır.

Refakatsiz çocukların tutuklandığı durumlarda, Üye Ülkeler bu çocukların yetişkinlerden ayrı olarak barınmasını sağlayacaktır.

4. Tutuklu ailelere yeterli mahremiyeti temin edecek ayrı konaklama sağlanacaktır.

5. Kadın başvuru sahiplerinin tutuklandığı durumlarda, Üye Ülkeler kadın başvuru sahiplerine aile üyeleri olmadığı ve ilgili tüm bireyler rıza göstermediği takdirde erkek başvuru sahiplerinden ayrı olarak barınma sağlayacaktır.

İlk bentteki istisnalar, yemek ikramı dahil, eğlence amaçlı veya sosyal faaliyetler için tasarlanmış ortak alan kullanımı için de geçerli olabilir.

6. Uygun bir şekilde gerekçelendirilmiş vakalarda ve mümkün olduğunca kısa sürecek makul bir süre boyunca, başvuru sahibinin bir sınır karakolunda ya da transit serbest bölgede tutuklandığı durumlarda 2013/32/EU No.lu Direktif Madde 43’te bahsi geçen vakalar hariç olmak kaydıyla, Üye Ülkeler fıkra 2’nin üçüncü bendi, fıkra 4 ve fıkra 5’in ilk bendini ihlal edebilir.